Almanya'ya göç etmeyi düşünüyorsanız, bu yola girmeden önce kendinize şu soruyu sormalısınız: "Gerçekten istiyor muyum?" Eğer bu soruya cevabınız evetse ve kendinize inanıyorsanız, sormanız gereken ikinci kritik soru ise "Sürecimi kendim mi yöneteceğim yoksa bir profesyonelden destek mi alacağım?" olmalı. Bu iki sorunun cevabını bulduğunuzda gerçekten bir göç yoluna girmiş oluyorsunuz. Bu süreci yarıda bırakanlar ve vazgeçenler genellikle bu iki sorunun cevabını veremeyenler oluyor.
Bu soruların cevabında kişisel olarak yola devam etmek isteyen kişilerin süreçle ilgili avantajları ve dezavantajları da bulunuyor. En büyük dezavantaj, tanımadıkları bir kültürün iş dünyası ve evrak işlerinde çektikleri büyük zorluklar diyebiliriz. Kişi nereden başlayacağını bilemiyor, yanlış başvurularda bulunuyor ve bir göç planı çizmeden hareket ettiği için sürecin neresinde olduğunu bilmeden çabalıyor. Bu da genellikle olumsuz geri dönüşler almasına ve yalnız hissetmesine neden olabiliyor. Kişisel süreç yönetiminin bir diğer büyük dezavantajı ise, kişinin sürekli çeşitli mecralardan edindiği bilgilerin kafasını karıştırması. Bu da kişiyi sürecin dışına itiyor.
Profesyonel destek süreciyle ilerleyenler ise birçok aşamada ve evrak işlerinde sorumluluğu işin profesyonellerine bıraktıkları için daha az stresli bir süreç geçiriyor. Çalıştıkları kişilere güven duyuyorlarsa, sürecin neresinde olduklarından emin oluyor ve belirlenen göç planına uyarak daha sağlıklı bir süreç geçiriyorlar. Deneyimlerime göre, en önemlisi, profesyonelle çalışan bir kişi süreçten kopmuyor ve hizmet satın aldığı için sürece daha konsantre şekilde sorumlulukla yaklaşıyor.
Zaman, tüm maddi olgulardan daha değerlidir. Bu nedenle, bu iki soruyu kendinize sorarak ve cevaplardan emin olarak sürecinize başlayın. Aksi takdirde Almanya'ya göç ve kariyer, sizin için sancılı bir süreç ve ulaşılamayan bir hayalden öteye geçemeyecek.
Yorumlar